Dünya sosyal, çevresel ve ekonomik açıdan çok ciddi bir dönüşüm içindedir. Bildiğimiz ve alışkın olduğumuz pek çok uygulama günümüz koşullarında geçerliliğini yitiriyor ve artık ihtiyaçlarımıza cevap verememektedir. Geçtiğimiz 15 yılda toplumların şirketlerden beklentilerinin oldukça değiştiğine tanık olduk. Önümüzdeki 15 yılda ise, bu değişen beklentiler ışığında gücünün daha fazla bilincinde olan, sürdürülebilirliği odağına almış toplumlar göreceğiz. Bu gelişmeler ışığında ALSVEDA, sorumlu ve sürdürülebilir kalkınma yaklaşımını odağına alarak paydaşlarının beklentilerini karşılamak için pek çok yenilikçi uygulama geliştirmeye devam etmektedir.

ESG kavramı, şirketlerin; çevresel (E), sosyal (S) ve kurumsal yönetişim (G) uygulamalarını dikkate alan yatırım performans değerlendirmelerini ifade etmek için kullanılmaktadır. Buradaki nihai amaç her ne kadar finansal performansın artırılması olsa da firmaların finansal olmayan risk ve fırsatların karşısındaki uygulamaları dikkate alınır.

Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim kriterlerinin baz alındığı yatırımlara sürdürülebilir yatırım denmektedir.

Sürdürülebilir yatırımlar, risk ve fırsatların yönetimine ek olarak uzun vadede değişen küresel dinamikleri de dikkate alarak, sürekli değer üretebilme yeteneği olan yatırımlar şeklinde tanımlanabilmektedir. Bu kapsamda; çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim alanlarında performans göstergesi sağlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Sürdürülebilir finansın temelinde yer alan ESG yatırımları, her alanda potansiyel riskleri en aza indirgemiş firmaların öne çıkmasını sağlar. Küreselleşme ve iklim krizi gibi her alanda ortak etkiler, firmaların finansal olmayan riskleri ve tehlikeleri de dikkate almasını gerekli kılmıştır.

ESG kriterleri; çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim alanlarını kapsayan geniş çaplı bir şekilde yatırım performansının belirlenmesini sağlar. Finansal olmayan göstergelerin yer aldığı bu alanlar, kapsamlı bir risk ve fırsat analizi için yol haritası niteliğindedir.

Finansal sistemin ve piyasaların sürdürülebilirlik ile entegre bir şekilde gelişmesi bu kriterler sayesinde kolaylaşmaktadır. ESG performansını artırmak isteyen firmalar çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim konularındaki uygulamalarını geliştirmektedir.

Firmalar, sürdürülebilirliklerini belirleyebilmek için yatırımcılar ise finansal kararlarını alabilmek için bir çatı yapıya ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede, ÇSY kapsamında yapılan analizler, firmalar için paydaş iletişimini kolaylaştırır; yatırımcılar için ise düşük riskli yatırımlara ulaşma fırsatı sağlar.

Bu doğrultuda hem firmalar için hem de yatırımcılar için önemli bir gösterge haline gelen kriterleri tek tek inceleyelim.

Geleceğe yönelik risk ve fırsatların değerlendirildiği alanlar:

Çevresel: Firmaların çevresel etkisini kapsar.

Sosyal: Firmaların paydaşlarla ilişkileri kapsamında sosyal etkisini içerir.

Kurumsal Yönetişim: Firmaların yönetim ve liderlik anlayışını kapsar.

 

BİZE KATILIN

 


Başvuru Formu